Bakan Karaismailoğlu, çevrim içi yapılan EİT 11’inci Ulaştırma Bakanları Toplantısı’nda, teşkilatta en fazla proje üreten ve faaliyet takvimi en dolu olan birimin Ulaştırma Direktörlüğü olduğunu söyledi.
Toplantıdaki fikir ve tecrübe paylaşımıyla alınacak kararların salgın sonrasında da ülkeler arasındaki iş birliklerinin devam etmesi bakımından önemli olduğunu ifade eden Karaismailoğlu, “EİT Transit Ulaştırma Çerçeve Anlaşması bağlamında, yıllardır görüştüğümüz en önemli konunun kara yolu taşımacılığından alınan ücretler, kotalar, sürücü vizeleri olduğu biliniyor. Biz, gerek ikili görüşmelerimizde gerekse tüm çok taraflı platformlarda taşımacılıktan alınan ücretlerin kaldırılması gerektiğini hep savunduk.” diye konuştu.
Taşımacılığın daha etkin hale getirilmesi ve bölgesel kalkınma için ikili ve transit taşımalarda kota uygulamasının kaldırılması gerektiğine inandıklarını vurgulayan Karaismailoğlu, bu çerçevede, ikili ve transit taşımaların serbestleştirilmesi yönündeki her türlü çalışmayı desteklediklerini bildirdi.
Karaismailoğlu, sektörde yaşanan ve kısmen çözüm sağlanabilen bu kısıtlamalara ek olarak, Covid-19 salgınının ortaya çıkmasıyla birlikte tüm ülkelerce ilave kısıtlamalara gidildiğini, Türkiye’nin de salgının başında halk sağlığını korumak amacıyla uluslararası taşımacılığı etkileyen düzenlemeler uygulamak durumunda kaldığını anlattı.
Gerek ülke ekonomilerinin ayakta kalması gerekse Covid-19 salgınıyla mücadelenin devam edebilmesi için tedarik zincirinin kesintiniz sürdürülmesinin önemine işaret eden Karaismailoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
“Halihazırda EİT ülkelerinin bazılarında da uygulanan PCR testi uygulaması, aktarma zorunluluğu gibi uygulamaların gözden geçirilmesini temenni ediyorum. Bu kısıtlayıcı ve ek maliyet getiren önlemler yerine taşımacılık belgelerinde dijitalleşmeye gidilmesi gibi tedbirlerle uluslararası ticaretin önünün açılması gerektiğini düşünüyorum. Dijitalleşme konusunda geçtiğimiz yıl sekretaryanın düzenlediği e-TIR ve e-CMR çalıştaylarının ülkelerimizin ilgili uzmanları için faydalı olduğunu ümit ediyorum. EİT eş güdümünde ve üye ülkelerin dışişleri bakanlıkları ile iş birliği halinde yürütülen ‘sürücülere verilen vizelerin kolaylaştırılması’ yönündeki çalışmanın önümüzdeki dönemde sonuçlandırılmasını bekliyoruz.”
Karaismailoğlu, “İstanbul-Tahran-İslamabad Kara Yolu Koridoru”nda taşımacılığın başlamasının 2021 yılındaki en önemli kara yolu ulaştırma başarısı olduğunu dile getirdi.
Son yıllarda Türkiye’nin demir yollarına önemli yatırımlar yaptığını belirten Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
“Yüksek hızlı tren hatları, Marmaray, Bakü-Tiflis-Kars gibi büyük yatımlarımız, sadece Türkiye için değil EİT bölgesi ve kıtalar arası bağlantısallığa da hizmet eden projelerdir. Diğer EİT ülkelerinde de demir yollarına önemli yatırımların yapıldığını memnuniyetle takip ediyorum ve giderek önem kazanan demir koridorların bölgemizin refahına katkı sağlayacağına inanıyorum. İstanbul-Tahran-İslamabad Yük Treni’ni tekrar işletmeye açtık. Demir yolu idarelerimizin çalışmalarıyla tekrar işletilmeye başlanan tren için yük çeşitliliğin artırılması, taşıma sürelerinin kısaltılması ve karşılıklı yük taşınması için çalışmalarımız devam ediyor.”
“ÜLKEMİZ DENİZE KIYISI OLMAYAN ÜYE ÜLKELER İÇİN BÜYÜK FIRSATLAR SUNUYOR”
Bakan Karaismailoğlu, denizcilik alanında EİT uhdesinde yürütülen çalışmaların ana gündem maddesinin deniz bağlantısı olmayan üye ülkelerin taşımacılık altyapısının güçlendirilmesi olduğunu söyledi.
Türkiye’nin, uluslararası trafiğe açık ve neredeyse tamamı özel sektör tarafından işletilen 194 liman tesisiyle denizci bir ülke olduğunu dile getiren Karaismailoğlu, “Çin ile Avrupa arasındaki taşımacılıkta önemli bir rol üstlenen ülkemiz, denize kıyısı olmayan üye ülkelerin lojistik bağlantılarının güçlendirilmesi adına büyük fırsatlar sunmaktadır. Trabzon ve Mersin limanlarımız başta olmak üzere tüm lojistik altyapımızla EİT ülkelerine destek vermekten memnuniyet duyacağız.” ifadelerini kullandı.
“EİT KAPSAMINDA TECRÜBE PAYLAŞIMINA VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Karaismailoğlu, dünya genelinde salgından en çok etkilenen sektörün havacılık olduğuna dikkati çekerek, bugün dünyadaki birçok hava yolu şirketinin uçuşların durması neticesinde iflasın eşiğinde olduğunu, Türkiye’nin aldığı tedbirler ve desteklerle havacılık sektörünün bu süreci en az zararla atlatması yönünde adımlar attığını bildirdi.
Türkiye olarak, havacılık sektörünün toparlanmasına yönelik çalışmalarda EİT kapsamında tecrübe paylaşımına ve iş birliğine hazır olduklarını vurgulayan Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
“Birinci toplantı sonrasında, talep eden ülkelere sivil havacılığın farklı alanlarında eğitim verebileceğimizi belirtmiştik. Bu çerçevede, Özbekistan sivil havacılık idaresinden yetkililer ‘insansız hava araçları’, ‘havalimanlarının belgelendirilmesi’, ‘uçuş operasyonlarının belgelendirilmesi ve uçuş operasyonlarının gözetim ve denetimi’ alanlarında ülkemizden eğitim talebinde bulunmuştur. Bu konuda arkadaşlarımız irtibat halindeler, diğer ülkelerden eğitim talebi gelmesi durumunda, imkanlarımız ölçüsünde bu talepleri karşılamaya hazırız.”
Karaismailoğlu, EİT Bölgesel Planlama Konseyi 32. Toplantısı ile 2022 yılı faaliyet takvimini de belirlediklerini ifade ederek, “Önümüzde yapacak çok işimiz var. İnşallah bölgemiz için somut çıktıları olan, sonuç odaklı çalışmaları hayata geçireceğiz.” dedi.