Ülkemizde paket kapsamındaki kişisel ve ticari gönderileri, adreslerinden veya şube/acentelerinden alarak aktarma merkezleri ve karşı şube/acenteler kullanarak alıcılara teslim eden şirketlere “Kargo Şirketleri” denilmektedir. Kargo taşımacılığı, 1980’li yıllardan başlayarak geleneksel yük taşımacılığı sektöründen tamamen farklılaşarak kendi işleyiş yapısına sahiptir.
Ülkemizde ilk kargo şirketi yurt dışı benzeri şirketlerden esinlenerek 1982 yılında kurulmuştur. E-ticaretin her yıl yüksek oranlarda artması ve pandemi etkisi ile kargo taşımacılığı sektörü hızla büyümektedir. Kargo (cargo) terimi, sözlük anlamı itibarıyla “yük, hamule” demektir. Türk Dil Kurumu’nun (TDK) kargo tanımı aşağıdaki şekildedir:
1. Yük taşıyan uçak veya gemi.
2. Uçak, gemi vb. bir taşıtla taşınan eşya, yük.
3. Bir yerden bir yere yük veya posta taşıyan şirket.
4. Bu şirketin taşıdığı yük veya posta.
TDK paketi ise şu şekilde tanımlamaktadır: “İçinde bir veya birçok şey bulunan, kâğıda sarılarak veya kutuya konularak bağlanmış, elde taşınacak büyüklükte nesne”
Uluslararası literatürde kargo terimi; ağırlığı, ebadı ve içeriği önemli olmaksızın her türlü yükü ifade etmektedir. Ülkemizde paket taşıması yapan bir şirketin kendini yurt dışında kargo (cargo) taşımacılığı yapıyorum şeklinde tanıtması halinde paket taşımacılığı yaptığı anlaşılmayacaktır. Ülkemizde kargo taşımacılığı diye adlandırılan faaliyet yurt dışında paket (parcel) taşımacılığı olarak adlandırılmaktadır.
4925 sayılı Karayolu Karayolu Taşıma Kanunu’nda (KTK) kargo “tek parçada 100 kg ağırlığını geçmeyen, ambalaj ve kap içerisinde olan, küçük boyutlu koli, sandık, paket gibi eşya” olarak tanımlanmıştır. Tanımda geçen 100 kg, bir insanın elle taşıyabileceği paket gönderisi ağırlık sınırlarının çok üstündedir ve hangi ölçüte göre belirlendiği anlaşılmamaktadır. Aynı kanuna göre Kargo İşletmecisi: bağımsız bir işyerinin kullanma hakkına sahip olan ve kargoyu teslim alarak kısa sürede gönderilene ulaştırmak amacıyla kendi gözetimi ve denetimi altında yükleme, boşaltma, depolama, istifleme, aktarma ve gönderilene teslim gibi hizmetleri yerine getiren, taşımayı yapan veya yaptıran ve bundan doğacak sorumluluğu üstlenen kişi olarak tanımlanmıştır. Kargo taşımacılığı alanında faaliyette bulunacak firmaların KTK’de belirtilen M türü yetki belgelerinden birini alması şarttır. M türü yetki belgesi, tarifeli olarak ticari amaçla kargo işletmeciliği yapacak gerçek ve tüzel kişilere verilir. Faaliyetin gerçekleştiği coğrafi alana ve faaliyet şekline göre aşağıdaki üç türe ayrılır:
- M1 yetki belgesi: İl içi kargo işletmeciliği yapacaklara verilir.
- M2 yetki belgesi: Yurtiçi kargo işletmeciliği yapacaklara verilir.
- M3 yetki belgesi: Uluslararası ve yurtiçi kargo işletmeciliği yapacak olanlara verilir.
6475 Sayılı Posta Hizmetleri Kanunu’nda (PHK) konu ile ilgili olarak aşağıdaki tanımlar yer almaktadır:
- Posta gönderisi: Göndericinin bizzat kendisi veya talimatıyla, üzerinde belirtilen yer ve adrese, gönderi türüne ve özel hizmetine göre teslim edilen haberleşme gönderileri ile kitap, katalog, gazete ve süreli yayınları, görme engellilere özgü yazıları, ticari değeri olsun veya olmasın eşya içeren en fazla beş kilogram ağırlığa veya elli desimetreküp hacme sahip posta maddesi ile posta kolisi veya kargosunu,
- Posta kolisi veya kargosu: Hizmet sağlayıcısı aracılığıyla yollanan ve kapsamında haberleşme niteliği taşıyan yazılar bulunmayan en fazla otuz kilogram ağırlığa veya üç yüz desimetreküp hacme sahip her türlü maddeyi,
PHK açısından kargo üst sınırı 30 kg olarak belirlenmiştir. Bu değer KTK’nda 100 kg. (300 desi/900 desimetreküp)’dir. PHK’nun Posta tekeli başlıklı 6. maddenin a şıkkı aşağıdaki şekildedir:
“Temel ücret göz önünde bulundurularak Kurumun önerisi ve Bakanlığın teklifi ile
Cumhurbaşkanı tarafından ağırlığı veya ücreti belirlenen yurt içi ve yurt dışı haberleşme gönderilerinin kabulü, toplanması, işlenmesi, sevki, dağıtımı ve teslimi”
Paket (kargo) taşımacılığı şirketleri bu tekeli aşmak için zarf ebatındaki gönderileri poşetlere koyarak taşımaktadır. Bu şekilde haberleşme nitelikli zarf taşımacılığının özel şirketler tarafından taşınmasının yasak olduğu ülkemizde sorun, zarfları poşet içerisine koymakla halledilmektedir. Diğer bir deyişle bir haberleşme esaslı zarf poşetsiz gönderilirse PTT tekeline takılırken, poşetli olarak gönderilirse söz konusu tekele takılmamaktadır. Poşetlerin ayrı bir elleçleme ve katı atık oluşturduğu olgusu da unutulmamalıdır.
Sonuç olarak ülkemizde paket taşımacılığı için kullanılan kargo taşımacılığı uluslararası literatür açısından hatalıdır. Söz konusu sektörün temsilcisi olan KARİD’in 25-26 Mayıs 2022 tarihlerinde düzenlediği etkinliğin adı “II.Uluslararası Posta ve Paket Zirvesi-II.Post&Parcel International Summit” olup bu başlıkta kargo ismi yer almamıştır. Alışkanlıklar değiştirmek zor olsa da hatadan dönmek gelecek nesiller için önemlidir. “Kargo Taşımacılığı” sektörünün adı “Paket Taşımacılığı” olarak devlet öncülüğünde değiştirilmeli ve paket ağırlığı bir insanın elle taşıyabileceği en fazla ağırlık olan 30 kg ile sınırlı olmalıdır. Bu arada sektörde Dorse (Yarı-Römork) ve. TIR (Çekici) gibi başka hatalı kullanımlar olduğunu da unutmamak lazım.
Prof.Dr.Mehmet TANYAŞ
Maltepe Üniversitesi
Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölüm Başkanı
Lojistik Derneği (LODER) Başkan Yardımcısı
mehmettanyas@gmail.com