Lojistik Hizmet Sağlayıcılar Derneği (LojiDer) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kayıhan Özdemir Turan, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Türk TIR sürücülerine uyguladığı vize engellerinin serbest ticaretin temel ilkelerine aykırı olduğunu belirtti. Bu engellerin Türk lojistik sektörünü ciddi şekilde olumsuz etkilediğini vurgulayan Turan, Avrupa’da yeni bir hukuk mücadelesi başlatacaklarını duyurdu. İlk etapta, vize konusunda en büyük sorunların yaşandığı Almanya başta olmak üzere çeşitli AB ülkelerinde vize davaları açılacak.
Vize Engeli: Serbest Ticaretin Önünde Bir Set
Turan, AB ülkelerinin Türk TIR sürücülerine yönelik vize engelinin, yalnızca ticareti yavaşlatmadığını, aynı zamanda ekonomik fırsatların önünde büyük bir bariyer oluşturduğunu ifade etti. Avrupa Adalet Divanı’na taşınacak bu süreçte, uzman hukuk bürolarıyla çalışmaların sürdüğünü belirten Turan, Avrupa Birliği’nin hukukun üstünlüğü ilkesiyle bağdaşmayan bu uygulamaya karşı hukuk mücadelesi başlatacaklarını söyledi.
“Bu sorunu sadece bir vize krizi olarak değil, serbest ticaretin ruhuna aykırı bir engel olarak görüyoruz,” diyen Turan, sürecin Türkiye’nin ekonomik çıkarlarını koruma amacı taşıdığını ekledi. “Dünya Ticaret Örgütü’nün serbest ticaret ilkeleri kapsamında bu durumu değerlendireceğiz” dedi. LojiDer, bu adımla AB içindeki tüm ülkeler için emsal teşkil edecek kararlar aldırmayı hedefliyor.
Yatırımlar Atıl Kalıyor
Lojistik sektörü için sürücü vizelerinin alınamaması, yalnızca operasyonları değil, büyük yatırım kararlarını da olumsuz etkiliyor. Turan, sektörün büyük oyuncularının milyonlarca liralık yatırımlarının atıl kaldığını belirtti: “Bir çekici ve yarı römork yatırımının maliyeti bugün 7-8 milyon TL civarındadır. 10 araçlık bir filonun maliyeti 70-80 milyon TL’ye ulaşabiliyor. Bu yatırımlar, vize sorunları nedeniyle işlevsiz hale geliyor, bu kabul edilemez.”
Karayolu Trenleri ile Geleceğe Bakış
Lojistik sektöründe sadece vize sorunları değil, altyapı ve yenilikçilik konuları da gündemde. Turan, Ağustos ayında Ankara’da yapılan çalıştayda önerdikleri “karayolu treni” projesinin sektörde büyük bir fark yaratacağını ifade etti. Karayolu treni, otobanlara yakın yükleme ve boşaltma noktaları arasında taşımaların daha hızlı ve verimli bir şekilde yapılmasını sağlayacak. Bu uygulamanın 2025’te hayata geçmesi planlanıyor ve büyük maliyet tasarrufları getirmesi bekleniyor.
Sektörün Enerji Sorunu: Yakıt İstasyonları Krizi
Turan, sektördeki bir diğer önemli sorunun ise lojistik firmalarının kendi garajlarında yakıt pompa istasyonu bulundurma hakkının iptal edilmesi olduğunu söyledi. Özellikle büyük filolara sahip firmalar, bu hak sayesinde toplu yakıt alımlarıyla maliyetlerini düşürebiliyordu. Ancak 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun Temmuz ayında yapılan bir değişiklikle bu hakları iptal edildi. “Bu düzenleme işini düzgün yapan ve büyük yatırımlar yapan firmaları olumsuz etkiliyor. Bu kararın gözden geçirilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
Yetki Belgeleri ve Haksız Rekabet
Turan, sektörün uzun zamandır mücadele ettiği bir başka sorunun ise yetki belgeleri ve haksız rekabet olduğunu ifade etti. “Yüksek bedeller ödenerek alınan yetki belgeleri, sektörün düzenli çalışmasını sağlamak için önemli bir unsur. Ancak denetimlerin yetersiz olması, belgesiz faaliyet gösteren firmaların rekabet avantajı elde etmesine yol açıyor” dedi. Bu durum, yasal çerçevede faaliyet gösteren lojistik firmalarını zor durumda bırakıyor ve sektör genelinde rekabetin sağlıklı işlemesini engelliyor.
LojiDer: Sektörün Yeni Çekim Merkezi
LojiDer’in kısa sürede önemli bir çekim merkezi haline geldiğini belirten Turan, derneğin Türkiye genelinde 26 ilde temsilciliklerinin bulunduğunu ve üye sayısının tüzel kişilik olarak 298’e ulaştığını söyledi. Dernek, 2023 yılı itibarıyla 1,84 milyar dolar ciroya ve 8.170 kişilik istihdama sahip. “İstihdamın yüzde 18’ini kadınlarımız oluşturuyor. Bu, sektörümüz için büyük bir kazanım,” diye ekledi.
LojiDer, sadece Türkiye içinde değil, uluslararası arenada da aktif bir rol oynuyor. “40 yıllık bir geçmişi olan European Logistics Association’a Türkiye’den üye olan ilk sivil toplum kuruluşuyuz. Ayrıca TAPA’ya (Transported Asset Protection Association) üye olan ilk Türk STK’yız” diyerek uluslararası işbirliklerinin sektörün geleceği açısından taşıdığı öneme dikkat çekti.
Sonuç: Lojistik Sektöründe Yeni Ufuklar
Lojistik sektörünün karşı karşıya olduğu zorluklar, Türkiye’nin uluslararası ticaret ve taşımacılık alanındaki pozisyonunu etkiliyor. Ancak LojiDer’in liderliğinde başlatılan hukuk mücadelesi, vize engellerinin kaldırılmasına yönelik önemli bir adım olabilir. Aynı zamanda sektördeki yenilikçi projeler, sürdürülebilir büyüme ve teknolojik dönüşüm için umut verici bir gelecek sunuyor.