Horoz Lojistik, çevreye olan duyarlılığını yeni bir boyuta taşıyarak, lojistik faaliyetlerinde sürdürülebilir çözümleri merkezine alıyor. Karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen şirket, yeni nesil elektrikli araçları filosuna ekleyerek yeşil lojistik uygulamalarına güç katıyor.
İcra Kurulu Başkan Yardımcısı İlker Özkocacık, “Çevresel etkileri en aza indirerek lojistik sektöründe örnek olmak istiyoruz,” diyerek 2030’a kadar tüm depolarını güneş enerjisiyle çalışacak şekilde dönüştürmeyi amaçladıklarını belirtiyor. Ayrıca, karbon emisyonunu asgari seviyeye çekmek için dijital enerji yönetim sistemleri ve çevreci teknolojilere yapılan yatırımların şirketin sürdürülebilirlik vizyonunun önemli bir parçası olduğunu vurguluyor.
Horoz Lojistik’in elektrikli araç filosu, özellikle şehir içi dağıtım ağında düşük gürültü ve düşük bakım maliyetleri ile dikkat çekiyor. Elektrikli araçlar, yalnızca çevre dostu bir seçenek olarak kalmıyor, aynı zamanda operasyonel maliyetleri azaltarak iş süreçlerine ekonomik katkı sağlıyor. Şirket, karbon ayak izini ölçmek, dijital ortamlarda enerji tüketimini optimize etmek ve yeşil tedarik zinciri uygulamalarını desteklemek için dijital teknolojilerden faydalanıyor.
Özkocacık’a göre yeşil lojistik kavramı, iklim değişikliği ve artan çevre kirliliği karşısında bir tercih değil, gereklilik. Horoz Lojistik, yeşil enerji, karbon yönetimi ve sürdürülebilir değer zincirleri gibi alanlara odaklanarak, geleceğe daha yaşanabilir bir dünya bırakma misyonunu sürdürüyor.
Horoz Lojistik’in 2030 hedefleri, çevresel ve sosyal sürdürülebilirliği destekleyen yeni yatırımlar içeriyor. Güneş enerjisiyle çalışan depolar, dijital enerji yönetim sistemleri ve karbon salınımını azaltmaya yönelik yenilikçi çözümler, şirketin çevre dostu lojistik stratejisinin temel taşları olarak konumlanıyor. Bu kapsamda, şirketin yalnızca elektrikli araçlar değil, aynı zamanda yenilenebilir enerji kaynaklarıyla desteklenmiş yeşil depolar ve daha verimli enerji yönetim sistemleri kurma planları da gündemde.