Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Boğazı’na yapılacak yeni tünelin günlük 6,5 milyon yolcu kapasitesiyle büyük bir ulaşım ihtiyacını karşılayacağını ve bu dev projenin 2028’de tamamlanmasının hedeflendiğini açıkladı. Türkiye, bu tünelle beraber, hem iç hem de uluslararası demir yolu taşımacılığında önemli bir dönüm noktasına daha adım atıyor.
Türkiye’nin Taşımacılık Stratejisinde Yeni Bir Dönem: Demir Yolları ile Bölgesel Güç
Türkiye’nin demir yolu yatırımları, sadece yerel ulaşımı iyileştirmekle kalmıyor; aynı zamanda ülkenin bölgesel ve uluslararası taşımacılıkta bir lojistik merkezi haline gelmesini amaçlıyor. Bakan Uraloğlu, Demir Yolu Haftası kapsamında yaptığı değerlendirmede, bu projelerin Türkiye’yi Avrupa ve Asya arasında stratejik bir taşımacılık köprüsü yapacağını ve Türkiye’nin taşımacılık payını artıracağını belirtti. Uraloğlu’na göre, Türkiye demir yollarında lojistik liderliği hedefleyen projeleriyle dünya arenasında kilit bir oyuncu olmaya hazırlanıyor.
Bölgesel Lojistik Liderlik ve 75 Milyar Dolarlık Hacim Hedefi
Türkiye, lojistik kapasitesini 75 milyar dolarlık bir hacme çıkarma hedefiyle demir yollarına önemli yatırımlar yapıyor. 2053 yılına kadar toplamda 8 bin 554 kilometrelik yeni demir yolu hattı inşa edilmesi planlanıyor. Bu hatların 6 bin 425 kilometresi hızlı tren, geri kalanı ise konvansiyonel ve yüksek hızlı tren hatlarından oluşacak. Uraloğlu, “Bu projeler sadece yolcu değil, yük taşımacılığında da önemli artışlar sağlayacak” diyerek Türkiye’nin küresel lojistik bir merkez olma yolundaki kararlılığını ifade etti.
Sanayi ve Lojistik Merkezleri Demir Yolu Ağına Bağlanıyor
Türkiye, organize sanayi bölgelerini ve limanlarını demir yolu ağına entegre ederek ekonomide rekabet avantajı elde etmeyi amaçlıyor. Bu sayede, sanayi tesislerinin ve ihracat yapan firmaların taşıma maliyetleri düşecek, üretim ve ihracat kapasitesi artacak. 2028 yılına kadar bu projelerin tamamlanmasıyla Türkiye’nin yük taşımacılığında ciddi bir kapasite artışı sağlayacağı öngörülüyor.
Çevreci ve Güvenli Ulaşım: Demir Yolu Sistemiyle Sürdürülebilir Gelecek
Demir yolları, çevre dostu yapılarıyla öne çıkıyor. Bakan Uraloğlu, demir yolu ulaşımının diğer taşıma yöntemlerine kıyasla hem daha ekonomik hem de çevreye daha az zarar verdiğini belirtti. Elektrifikasyon ve sinyalizasyon sistemleriyle desteklenen bu yatırımlar, Türkiye’nin karbon emisyonunu azaltarak sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlayacak. Özellikle enerji tasarrufu ve güvenlik konusunda demir yolları, Türkiye’nin gelecekteki taşımacılık vizyonunun temel yapı taşlarından biri olacak.
İstanbul’a Üçüncü Büyük Tünel: Büyük İstanbul Tüneli
İstanbul Boğazı’nın altından geçecek üçüncü büyük tünel projesi olan Büyük İstanbul Tüneli, Marmaray ve Avrasya Tüneli’nden sonra kente nefes aldıracak bir başka dev adım olarak öne çıkıyor. Günde 6,5 milyon kişinin kullanacağı bu tünel, İstanbul’un trafik yükünü büyük ölçüde azaltacak. Projenin 2028’de tamamlanmasıyla, İstanbul’un Asya ve Avrupa yakaları arasındaki geçişler çok daha hızlı ve sorunsuz hale gelecek.
Yüksek Hızlı Tren Projeleri: Ankara-İstanbul ve Ankara-İzmir Hattı
Ankara-İstanbul Süper Hızlı Tren Projesi 2034’te tamamlanacakken, Ankara-İzmir Hızlı Tren Hattı’nın ise 2027 yılında bitirilmesi hedefleniyor. Bakan Uraloğlu, 508 kilometrelik Ankara-İzmir hattının tamamlanmasıyla iki şehir arasındaki seyahat süresinin 3,5 saate ineceğini vurguladı. Bu tür projelerle Türkiye’nin iç ulaşım ağı daha verimli ve hızlı hale gelecek, büyük şehirler arasında daha entegre bir demir yolu sistemi oluşturulacak.
Doğu-Batı Lojistik Ağı: Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Hattı
Türkiye’nin demir yollarındaki büyüme stratejisi sadece iç pazara odaklanmıyor. Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demir Yolu Hattı gibi projeler, Türkiye’yi doğu-batı ticaret hattında kritik bir lojistik köprü yapmayı amaçlıyor. 2028’de tamamlanması planlanan bu hat, doğu-batı arasında stratejik bir lojistik avantaj sağlayarak Türkiye’nin ticaret yollarındaki konumunu güçlendirecek.
Yeni Kalkınma Planı ile Demir Yollarında Büyüme
12.Kalkınma Planı kapsamında Türkiye’nin demir yolu hedefleri daha da büyüyor. Bu hedefler doğrultusunda yapılacak yeni yatırımlar, Türkiye’nin hem bölgesel hem de uluslararası arenada lojistik maliyetlerini düşürerek ticaret hacmini artıracak. Türkiye, demir yollarındaki bu büyüme ile bölgesel endüstrilere yeni pazarlara erişim imkânı sunarken, aynı zamanda ticarette rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.
