Audi’nin Brüksel’deki fabrikasında çalışanlar, gelecekte hangi modelin üretileceğine dair belirsizlikler yüzünden iş durdurma eylemi başlattı. Çalışanlar, tamamlanmış otomobillerin anahtarlarını teslim etmeyerek üretimi durma noktasına getirdi. Fabrika yönetimi, anahtarların iade edilmemesi durumunda üretime başlanmayacağını ve bu süreçte işçilere maaş ödenmeyeceğini duyurdu. Bu sabah fabrika önünde toplanan 150’den fazla işçi, yönetimin aldığı kararları protesto etti.
Model Üretimi Meksika’ya Kaydırılıyor
Audi, temmuz ayında yaptığı açıklamada, Brüksel’deki fabrikada lüks elektrikli SUV modeli Q8‘in üretildiğini ancak talep düşüşü sebebiyle yeniden yapılanma kararı aldığını duyurmuştu. Bu karar çerçevesinde Q8 modelinin üretimi Meksika’ya kaydırılacak, Brüksel fabrikasına ise herhangi bir yeni model tahsis edilmeyecekti. Yaklaşık 3 bin çalışanı olan bu fabrikadaki belirsizlik, işçileri tedirgin etti ve bu durum nihayetinde iş bırakma eylemine dönüştü.
Anahtar Krizi: İşçiler Ne Talep Ediyor?
Fabrika çalışanları, yeni bir modelin üretimi için fabrika yönetiminden net bir plan talep ediyor. Bu süreçte tamamlanmış araçların anahtarlarını teslim etmeyerek hem üretimi durdurdular hem de kendi iş güvencelerini sağlama alma çabası içine girdiler. Yönetim ise çalışanların bu eylemi sonlandırmadığı sürece fabrikayı kapalı tutma kararı aldı ve bu süre zarfında maaş ödenmeyeceğini açıkladı. İşçilerin bu radikal hamlesi, iş güvencesine dair artan endişelerin somut bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
16 Eylül’de Protesto
Audi’nin Brüksel fabrikasında yaşanan bu kriz, işçi sendikalarının ve çalışanların büyük tepkisini çekmiş durumda. İşçiler, gelecekteki belirsizliklere karşı dikkat çekmek amacıyla 16 Eylül‘de geniş çaplı bir protesto düzenleyecek. Sendikalar, bu protestonun sadece Brüksel fabrikasıyla sınırlı kalmayacağını ve Audi’nin genel politikalarına karşı da bir ses olacağını vurguluyor.
Otomotiv Sektöründe Küresel Yeniden Yapılanma: İşçilerin Kaderi Ne Olacak?
Otomotiv sektöründe yaşanan bu tür yeniden yapılanma kararları, dünya genelinde pek çok üretim tesisini etkiliyor. Elektrikli araçlara geçiş ve üretim maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla bazı üretim hatları farklı bölgelere kaydırılıyor. Brüksel’deki Audi fabrikasında yaşanan bu durum, küresel bir trendin parçası olarak görülse de, işçiler açısından iş güvencesi konusunda büyük bir soru işareti oluşturuyor. Üretim tesislerinin kapatılması veya yeni model tahsis edilmemesi, hem çalışanların hem de bulundukları bölgelerin ekonomik geleceğini tehdit ediyor.
Audi’nin Brüksel fabrikası, Avrupa’da elektrikli araç üretimi açısından stratejik bir konuma sahipti. Ancak bu son gelişmeler, fabrikanın geleceğini belirsiz bir duruma sokuyor. İşçiler, bu belirsizlik karşısında haklarını savunmak için direnirken, Audi yönetimi ise küresel stratejiler doğrultusunda farklı adımlar atmaya devam ediyor.
Brüksel fabrikasındaki bu gerilim, büyük otomotiv markalarının üretim politikalarındaki değişimlerin yerel düzeyde nasıl ciddi sonuçlar doğurabileceğinin önemli bir örneği olarak karşımıza çıkıyor.
