Apronjet Havacılık Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Yeşilgül, Almanya’nın hava taksi operasyonlarına getirdiği 48 saat önceden başvuru zorunluluğuna sert bir eleştiri yöneltti. Yeşilgül, bu uygulamanın havacılık sektörünün doğasına tamamen aykırı olduğunu belirterek, acil ve esnek ulaşım çözümlerine olan ihtiyacı vurguladı. Almanya’nın bu kuralı, havacılıkta hız ve esneklik gerektiren durumlarda sektörü adeta felç ediyor.
Hız ve Esneklik: Havacılığın Temel Dinamikleri
Zafer Yeşilgül, hava taşımacılığı sektörünün doğası gereği acil ve hızlı çözümler sunduğunu, ancak Almanya’nın 48 saat öncesinden izin alma şartı koymasının bu dinamiklere ciddi bir darbe vurduğunu belirtti. “Hava taksi hizmetleri, çoğunlukla son dakika planlamaları ve acil ihtiyaçlar için tercih edilir. İş dünyasından bir müşteri, aniden yurt dışında bir toplantıya katılmak zorunda kalabilir ya da tıbbi bir acil durum için hızla taşınması gereken bir hasta olabilir. Bu gibi durumlarda, iki günlük bir bekleme süresi sektördeki hız ve esneklik avantajını ortadan kaldırıyor,” diyen Yeşilgül, Almanya’nın bu tutumunun global havacılığın ruhuna ters düştüğünü ifade etti.
Dijitalleşmenin Fırsatları Kaçırılıyor
Yeşilgül, hava sahası izinleri ve operasyonel süreçlerin dijitalleşme sayesinde daha verimli hale getirilebileceğini savunurken, Almanya’nın bu gibi modernizasyon adımlarını göz ardı ettiğini söyledi. “Günümüz teknolojileri, bu tür izin süreçlerini hızlandırabilir. Dijital altyapı ve otomasyonla bu izinler saatler içinde alınabilir. Ancak Almanya, maalesef 48 saatlik bir bekleme zorunluluğu getirerek süreci ağırlaştırıyor,” şeklinde konuştu. Yeşilgül, diğer ülkelerin de dijitalleşme trendini yakalamaları gerektiğini belirtti.
Türkiye Daha Esnek: “Avrupa Ülkelerine Şart Koymuyoruz”
Yeşilgül, Türkiye’nin bu konuda daha esnek bir politika izlediğini vurguladı. Avrupa’nın birçok ülkesinin 48 saatlik izin şartı getirmesine rağmen, Türkiye’nin hiçbir Avrupa ülkesine böyle bir kısıtlama uygulamadığını belirten Yeşilgül, Almanya ve diğer ülkelerin katı kurallarının, rekabeti zorlaştırdığını ifade etti. “Fransa, İtalya ve İngiltere gibi ülkeler de benzer kurallar uyguluyor, ancak Türkiye bu konuda daha işbirlikçi ve esnek davranıyor,” dedi.
Uluslararası Standartlar ve Mütekabiliyet Vurgusu
Yeşilgül, bu tür uygulamaların uluslararası standartlarla uyumlu hale getirilmesi gerektiğini belirterek, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne (SHGM) ve uluslararası otoritelere seslendi. “Havacılık küresel bir sektördür ve kurallar ülkeler arasında uyumlu olmalı. Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkeler bu katı uygulamalarla Türk havacılık sektörüne zarar veriyor. Karşılıklı mütekabiliyet ilkesi doğrultusunda, tüm ülkelerin birbirlerine karşı adil ve dengeli kurallar getirmesi gerekir” dedi. Ayrıca Yeşilgül, Almanya’ya bu kurallarını yeniden gözden geçirme çağrısında bulunarak, sektörün rekabet gücünün korunması gerektiğini vurguladı.
Modern Havacılığın Geleceği Dijital Çözümlerle Şekilleniyor
Almanya’nın uyguladığı 48 saatlik başvuru süresi, modern havacılık sektörü için geriye doğru atılmış bir adım olarak nitelendiriliyor. Hız, güvenlik ve esneklik gerektiren bu sektörde dijitalleşme ve otomasyon, gelecekte belirleyici olacak. Yeşilgül’ün de belirttiği gibi, dijitalleşme sayesinde bu süreçlerin dakikalar içinde sonuçlandırılabilmesi mümkünken, Almanya gibi ülkelerin geleneksel yaklaşımlarda ısrar etmesi, sektördeki gelişimin önünü tıkıyor.
Sonuç olarak, global havacılık sektörünün tüm paydaşlarının daha hızlı, modern ve işbirlikçi çözümler üzerinde durmaları gerekiyor. Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinin, hızla değişen havacılık ihtiyaçlarına uyum sağlaması, küresel rekabeti koruyabilmek için kritik öneme sahip.
