1. Haberler
  2. Lojistik
  3. Demiryolu Taşımacılığında Yeni Dönem: Hedef 150 Milyon Ton Yük Kapasitesi

Demiryolu Taşımacılığında Yeni Dönem: Hedef 150 Milyon Ton Yük Kapasitesi

featured

Türkiye’de demiryolu taşımacılığı, kapsamlı yatırımlar ve stratejik projelerle yeni bir büyüme dönemine giriyor. Sanayi bölgeleri ve limanlar arasında planlanan bağlantılar sayesinde, demiryolu taşımacılığı önümüzdeki dört yıl içinde 38 milyon tondan 150 milyon tona çıkarılacak. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun açıkladığı bu hedefler, ülkenin sanayi ve ihracat kapasitesini artırmayı amaçlıyor.

Yeni Yatırımlarla Demiryolu Taşımacılığına Büyük Atılım

Ulaştırma Bakanı Uraloğlu, demiryolu yük taşımacılığının stratejik önemine dikkat çekerek, Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle finanse edilen projeler sayesinde Türkiye’nin demiryolu altyapısının hızla geliştirileceğini belirtti. Bu yatırımlar, sadece üretici firmaların maliyetlerini düşürmekle kalmayacak, aynı zamanda üretim süreçlerine hız kazandırarak Türkiye’nin uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü artıracak.

Özellikle organize sanayi bölgeleri (OSB) ve limanlarla doğrudan demiryolu bağlantıları kurulması planlanıyor. Bakan Uraloğlu, “Şu anda 439 kilometre olan sanayi bölgeleriyle lojistik merkezler arasındaki demiryolu hatlarını 268 kilometre daha artırarak 2028’e kadar 707 kilometreye ulaştıracağız. Bu şekilde üretim merkezlerinden limanlara kesintisiz yük aktarımı sağlanacak,” dedi. Böylece Türkiye, özellikle sanayi ve tarımsal üretim bölgelerinin lojistik verimliliğini artırarak, bu sektörlerin küresel rekabetteki konumunu güçlendirecek.

Geleceğe Dönük Hedefler ve Teknolojik Atılımlar

Uraloğlu, Türkiye’nin uzun vadeli hedefleri doğrultusunda demiryolu yük taşımacılığının payının 2053 yılına kadar %22’ye çıkarılacağını açıkladı. Bu, 2053’te demiryolu üzerinden taşınacak toplam yük miktarının 448 milyon tona ulaşması anlamına geliyor. Böyle büyük bir artış, Türkiye’nin lojistik ağının global ticaret rotalarındaki rolünü de pekiştirecek.

Bu projelerin finansmanı, YİD modeliyle yapılan yollar, köprüler ve limanlardan elde edilen gelirlerle sağlanıyor. Bakan Uraloğlu, bu projelere yapılan yatırımların eleştirilere rağmen ülkeye büyük ekonomik kazançlar sağladığını vurguladı. Örneğin, Osmangazi Köprüsü’nde günlük araç geçiş garantisi 40 bin iken, şu anda bu sayı 60 bine ulaşmış durumda. Avrasya Tüneli’nde ise geçiş garantisi 70 bin iken, bu yıl ortalama 75 bin araç geçiyor.

Stratejik Projeler ve Global Ticaretin Merkezi Türkiye

Türkiye, coğrafi konumu sayesinde üç kıtayı birbirine bağlayan stratejik bir noktada yer alıyor. Bakan Uraloğlu, bu avantajı kullanarak, Türkiye’nin bölgesel bir lojistik ve ticaret merkezi haline gelmesini hedeflediklerini belirtti. “Ülkemiz, 43 trilyon dolarlık bir ekonomiye sahip 67 ülkenin merkezinde bulunuyor. 2050’ye kadar dünya ticaret hacminin 95 milyar tona ulaşacağı öngörülüyor ve biz de bu büyük ticaretin merkezinde yer almak için tüm ulaşım modlarını modernize ediyoruz,” dedi.

Uraloğlu, ayrıca hızlı tren projeleriyle ilgili önemli gelişmeleri de duyurdu. 2028’e kadar tamamlanması planlanan Ankara-İstanbul Süper Hızlı Tren Hattı sayesinde iki şehir arasındaki seyahat süresi 80 dakikaya inecek. Bunun yanı sıra, Eskişehir-Antalya hattı gibi yeni güzergahlarla iç turizmi ve ticareti daha hızlı ve verimli hale getirecek projeler de gündemde.

Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Dijital Dönüşüm

Geleceğin ulaşım teknolojilerine de yatırım yapan Türkiye, Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) ve otonom araç projeleriyle dünya çapında bir dönüşüm gerçekleştiriyor. Uraloğlu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu’nda test edilen otonom kamyonların lojistik sektöründe devrim yaratacağını vurguladı. Bu projelerin altyapısı, 2026 yılına kadar tamamlanacak ve Türkiye, otonom lojistiğin öncü ülkelerinden biri olacak.

Sürdürülebilirlik ve Verimlilik Hedefleri

Ulaştırma Bakanlığı’nın projeleri, sadece ulaşımı iyileştirmekle kalmıyor, aynı zamanda enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine de hizmet ediyor. Akıllı yollar, trafik sıkışıklığını azaltırken, yakıt tasarrufu sağlayarak ekonomiye de katkı sunacak. 2028 yılına kadar 30 milyar dolar tasarruf sağlamayı öngören bu projeler, Türkiye’nin uzun vadeli ekonomik büyümesine katkı sunacak şekilde planlanıyor.

Sonuç: Türkiye’nin Küresel Lojistik Vizyonu

Demiryolu taşımacılığında gerçekleşecek bu büyüme, Türkiye’nin küresel ticaretteki rolünü güçlendirecek bir adım olarak görülüyor. Genişlemeye devam eden bu projelerle Türkiye, sadece bölgesel bir lojistik merkezi olmakla kalmayacak, aynı zamanda uluslararası ticaretin kesintisiz aktığı bir hub haline gelecek.

Kaynak : Ferit Parlak / DÜNYA GAZETESİ

Demiryolu Taşımacılığında Yeni Dönem: Hedef 150 Milyon Ton Yük Kapasitesi
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.