Seçimlerin ardından otomotiv sektöründe talebin ne yönde şekilleneceği belirsizliğini korurken, Renault, seçim sonrası için üç farklı senaryo üzerinde çalışıyor.
Otomotiv satışları krediye erişim zorluklarına rağmen mayıs ayında 100 bin adeti aşarak yeni bir rekor kırmaya hazırlanıyor. Ancak seçimin ardından talebin ne yönde şekilleneceği belirsiz. Yüksek talep devam eder ve arzda büyük sıkıntılar yaşanmazsa yılsonu satışlarının 1 milyon adeti aşacağına dair umutlar olsa da markalar belirsizlikten dolayı tedarik planlamalarını ve satış öngörülerini birkaç faklı senaryoya göre yapıyor. Bu markalardan biri de Renault oldu. Yeni Austral’in Gökçeada’da düzenlenen lansmanında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Renault MAİS yetkilileri, seçim sonrası için üç farklı senaryo üzerinde çalışıldığını açıkladı.
Felaket senaryosu üzerinde de çalışılıyor
Renault MAİS yetkililerinin üzerinde çalıştığı üç senaryodan ilki, satışların benzer yüksek tempoda devam edeceği yönünde. İkinci senaryoda, talebin daha da hızlanacağı ihtimali üzerinde çalışılıyor. Bu durumda marka daha fazla araç getirmeye ve üretmeye odaklanacak. Renault yetkililerinin ‘felaket senaryosu’ olarak tanımladığı üçüncü senaryoda ise mevduat faizlerinin çok artacağı, insanların yatırım aracı olarak birikimlerini mevduata götüreceği ve piyasada finansman sıkıntısından dolayı ikinci el araçların daha ucuza satılacağı öngörülüyor. Üçüncü senaryo gerçekleşirse satışların önemli oranda ivme kaybetmesi bekleniyor.
Satışlar ağırlıklı peşine döndü
Renault MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş, krediye erişimin giderek zorlaştığını ancak buna rağmen yüksek talabin devam ettiğini vurguladı. Çağdaş, “Kredi bulmak zor. Buna rağmen satış var. Ama ağırlıklı olarak peşin satıyoruz. Bu böyle devam edemez. Bir noktada peşin alımların durması lazım. Peşin olmasının sebebi bu alımı yapan kitle enflasyon gibi fiyat artırıcı şeyleri bekleyen bir kitle. Bir de filo şirketleri gibi normal alıcılar var. Filocular şu an alım yapamıyor. Mevcut portföylerini geri döndürüyorlar. Şu anda ekonomik parametrelerin gidişatıyla paralel bir hale geldi. Şu anki senaryolarımızın hepsi adaptif senaryolar. Ne olursa ne yapabiliriz üzerine kurgulu” şeklinde konuştu.
YENİ AUSTRAL İLE LİDERLİK HEDEFLİYOR
Yeni Austral, ‘Bugüne kadar üretilen en iyi Renault’ sloganıyla 1 milyon 190 bin liralık lansman fiyatıyla 1 Haziran’da yollara çıkıyor. Tasarım ve teknolojide iddialı olan Yeni Austral’de kullanılan 160 bg 12V mild hybrid motor, 1.600 ile 3.250 d/d aralığında 270 Nm maksimum tork kullanıma sunuyor ve ortalama 6,3 lt/100 km yakıt tüketirken 142 gr/km’lik CO2 emisyon değerleri sunuyor. Austral’in tam hibrit versiyonu ise Ağustosta geliyor. Yeni Renault Austral modeline de talebin oldukça yüksek olduğunu anlatan Berk Çağdaş, bu yıl 6 bin adet Austral satışı hedeflediklerini açıkladı. 800’den fazla aracı ön siparişle sattıklarını belirten Çağdaş, “Austral ile C-SUV segmentinde liderliği hedefliyoruz” dedi.
“SATIŞLARIN YÜZDE 40’INI SPEKÜLATİF ALIMLAR OLUŞTURUYOR”
Renault yetkilileri, mevcut talebe bakıldığında toplam pazarın 1,2 milyon-1,3 milyon adetlere doğru gittiğine işaret ediyor. Ancak seçim sonrasında ekonomik dengelerin biraz daha normale gelmesiyle talep devam etse de durumun biraz dengeleneceği düşünülüyor. Renault MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş, “Şu anda çok yüksek bir talep var. Satışların yüzde 40’ı sepekülatif yani yatırım amaçlı alımlardan kaynaklanıyor. Bizden alıp hemen ilana koyuyorlar” dedi. Yaşanılan bu durumun uzun sürmeyeceği öngörülüyor. Çağdaş, konuyla ilgili “Elbet bir sonu gelecek. Artık sattığımız araçları takibe alıyoruz. Son aylarda yoğun bir şekilde yapıyoruz. Bizim tamamen dijitalden değil de yetkili satıcılarımızdan satış yapıyor olmamızın sebebi tamamen bu aslında. Ön sipariş veren, kaporadaki havaleyi yapan kişiyle faturadaki ruhsattaki kişinin aynı olmasını kontrol ediyoruz. Şu ana kadar iptal ettiğimiz araç olmadı” yorumunda bulundu.
Tüketici araç alıp AVM’de bekletiyor
Sosyal medyada ve bazı haberlerde otoparklarda sıfır araçların saklandığı yönündeki iddialara yönelik de değerlendirme yapan Berk Çağdaş, “Bazı AVM ve cami otoparklarında plakalanmış sıfır araçların saklanması konusu. Bunu ben de gördüm. Ama bu otomobillerin neredeyse hepsi zaten bize ait değil. Tüketici alıp bekletiyor. Bu arada da en mantıklı otopark alanının AVM olduğunu düşünülüyor” dedi.