Mersin Limanı’nda gemilerin en az bir hafta ila 10 gün sıra beklediğini vurgulayan Mersinli bakliyatçılar, çift yönlü ticaretin hızlanması için Ana Konteyner Limanı’nın hızla hayata geçirilmesini talep ediyor.
Devam eden Rusya – Ukrayna savaşının sektöre önemli yansımaları olduğunu kaydeden Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 3 No’lu Hububat ve Bakliyatın İşlenmesi ve Ticareti Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Beşir Sevimli, “Kuzeyde yağlık ay çekirdeğinde, soya, buğday, mısır ve bezelyede en büyük tedarikçi Ukrayna.
Savaşın başlamasıyla birlikte ilk zamanlarda bu ürünleri getirmekte oldukça zorlandık. İthal edilen ay çekirdeğinin yarısına yakınının ülkemize Ukrayna’dan geldiği düşünülecek olursa sorunun ne kadar ciddi boyutlara ulaşabileceği daha net anlaşılacaktır” dedi.
Hükümetler arası kurulan diyalog sonrası oluşturulan tarım koridoru ile sorunun büyümeden çözüldüğüne ve Türkiye’nin bu koridorun merkezi olduğuna dikkat çeken Sevimli, ticaret potansiyeli yüksek bir bölge olan Mersin’in, tarım koridorunun avantajının çok daha fazla kullanılabilmesi gerektiğini kaydetti.
“Gemiler bekliyor, demuraj cezası yiyoruz”
Mersin’in dünya bakliyat ticaretinde önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken Komite Meclis Üyesi ve Göze Tarım Ürünleri Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Fettahoğlu da bu gücün artırılarak korunabilmesi adına dış ticaretin önünü açacak yatırımlara ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladı.
Bu noktada karşılarına Mersin Limanı’nda yaşanan yoğunluğun çıktığını dile getiren Fettahoğlu, “Mersin Limanı’nda kapasite artık doldu ve gelen talebe hızlı yanıt verebilmek zorlaştı. Şu anda gemiler en az bir hafta 10 gün sıra bekliyor. Bundan kaynaklı demuraj cezaları ödüyoruz.
Mersin ticaretinin artabilmesi için Ana Konteyner Limanı’nın vakit kaybedilmeden yapılmasını bekliyoruz. Bu, hem işlemlerimizi hızlandıracak ve ticaretimizi artıracak hem de maliyetlerimizi düşüreceği için rekabetçi fiyatlarla ürünlerimize talebi artıracak” diye konuştu.
‘Bakliyat kritik önemde’
Nephanoğlu: Ar-Ge çalışmaları artırılmalı
Beslenmede bakliyatın önemine dikkat çeken Komite Meclis Üyesi Ali Şükrü Nephanoğlu, özellikle metropollerde beslenme alışkanlıklarının değiştiğini, bakliyatın da Ar-Ge ile buna uyum sağlayabileceğini belirtti.
Sayılır: Çocuklar daha yakından tanımalı
Son yıllarda çocuklardaki bakliyat tüketiminin azaldığını belirten Komite Meclis Üyesi Şahin Sayılır, gelecek nesillerin sağlıklı yetişmesi ve çocukları küçük yaşta bakliyatla tanıştırmak gerektiğine dikkat çekti.
Mercan: Tohum ıslahı ve planlama yapılmalı
Sektördeki sorunların üretimle azalacağını söyleyen Komite Üyesi Erdem Mercan, bunun için geçmişteki havza bazlı üretimin revize edilmesi gerektiğini, tohum ıslahı ile de ürün kalitesinin ve verimliliğin artacağını kaydetti.
İdber: Sağlıklı ve bereketli bir ürün
Bakliyata son dönemlerde Avrupa’dan talebin arttığını dile getiren Komite Üyesi Mohamad İdber, “Bakliyat hem insan sağlığını hem de ekildiği toprağı besleyen bir yapıya sahip. Bu nedenle üretimi artırılmalı” dedi.