Yüksek tork sebebiyle lastik, fren ve süspansiyon elemanlarının çabuk aşınabileceğini belirten Pilot Garage Genel Koordinatörü Cihan Emre, bu parçaların mutlaka kontrol edilmesini, ardından aracın lifte kaldırılarak pilin fiziki durumunun kontrolünün sağlanmasını önerdi. İstanbul gibi zorlu yol şartları olan şehirlerde aracın altının kasislere vurabildiğini ve pilin zarar görebileceğini aktaran Emre, “Bazı elektrikli modeller yaşları gereği üretici garantisinden çıkmak üzere, bu araçların mutlaka işinde ehil olan servisler tarafından düzenli olarak bakımı yapılmış mı, araştırmak gerekiyor.” dedi.
Kilometre ve pil sağlığı tespiti yapılmalı
Özel elektronik tespit cihazları ile elektrikli araçların kilometre tespitinin yapıldığını ve yapılan kilometreyle, ilk günden bu yana gerçekleştirilen şarjın birbirini tutup tutmadığına bakıldığını dile getiren Emre, “Şarj ömrü tıpkı telefonlarda olduğu gibi zaman içerisinde kısalıyor. Çok kilometre yapmış bir elektrikli aracın otomatikman pil sağlığı da düşer. Pilin değişimi ise gerçekten çok maliyetli. Bu yüzden elektrikli araçların da ekspertiz işlemlerini önemsiyoruz. Diğer yandan elektrikli motorların soğutma sisteminde kaçaklar olması da büyük maliyetlere yol açabilir, bu kaçaklara da bakılmalı.” dedi.
Kaza geçmişi varsa gelişmiş güvenlik sistemleri hasar görmüş olabilir
Elektrikli araçların deneysel bir yönü de olduğunu, birçok adaptif güvenlik sistemiyle donatılabildiğini ileten Emre, bu sistemlerin kazalarda zarar görebildiğini söyledi ve ekledi: “Otonom, yarı otonom sürüş sistemleri gibi birçok radar ve lidar kullanan gelişmiş sistemler hasar sonrası doğru tamirat ve kalibrasyona ihtiyaç duyar. Bu donanımların doğru çalışıp çalışmadığı da kontrol edilirse alıcıların kafası rahat eder, önemli masraflardan kurtulmuş olurlar.“