Resmi Gazete’de yayımlanan yeni düzenlemeye göre, Türkiye’ye ithal edilen otomobillere yüzde 10 ek gümrük vergisi getirildi. Bu ek vergi, Meksika, Güney Afrika Cumhuriyeti, Japonya, Kanada ve Vietnam’da üretilen araçları kapsıyor. Bu karar, Türkiye’nin otomotiv ithalatında önemli bir değişim anlamına geliyor.
Yeni Düzenleme Nedir?
“Bazı Ürünlerin İthalatında Ek Mali Yükümlülük Uygulanmasına Dair Karar” başlıklı düzenleme ile birlikte Türkiye, Avrupa Birliği (AB) üzerinden gelen bazı binek otomobillere uygulanan ek mali yükümlülüğü genişletti. Meksika ve Güney Afrika Cumhuriyeti’ne ek olarak, artık Japonya, Kanada ve Vietnam menşeli otomobiller de bu vergi kapsamına alındı. Resmi Gazete’de yayımlanan karar, 30 gün içinde yürürlüğe girecek.
Cumhurbaşkanı Kararı, Türkiye ile AB arasında gerçekleştirilen serbest ticaret anlaşmaları çerçevesinde, düşük oranlı gümrük vergilerinin devam etmesini sağlarken, Türkiye’nin tercihli ticaret anlaşması bulunmayan ülkelerden gelen AB üzerinden yapılan otomobil ithalatlarında ek mali yükümlülük uygulanacağını belirtiyor.
Ek Gümrük Vergisinin Nedenleri
Türkiye, Gümrük Birliği çerçevesinde AB üzerinden yapılan ithalatlarda oluşan tarife farklılıklarını dengelemek amacıyla bu ek vergi uygulamasına geçiş yaptı. Hükümet, Serbest Dolaşım Belgesi (A.TR) ile düşük gümrük tarifeleriyle ülkeye sokulan bazı ürünlerin yerel ekonomiye olumsuz etkileri olduğunu düşündüğü için bu kararın alındığını açıkladı.
Bu yeni vergi uygulaması, hem konvansiyonel hem de hibrit ve elektrikli binek otomobillerde geçerli olacak. Böylece, bu araçların toplam gümrük vergisi yüzde 20’ye yükselecek.
Yerel Üreticiyi Koruma Amaçlı Stratejiler
Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülecek bu uygulama, Türkiye’nin ithalat düzenlemelerinde yerel üreticiyi koruma amacını güdüyor. Özellikle otomobil sektöründeki ithalat maliyetlerini artıracak olan bu kararın, araç satış fiyatlarına yansıması muhtemel görünüyor.
Otomotiv sektörü, Türkiye’nin ekonomik büyümesinde önemli bir rol oynamakta ve yerli üreticilerin desteklenmesi, uzun vadede sektördeki istihdamı ve rekabet gücünü artıracaktır. Ancak bu durum, ithalatçı firmalar için maliyet artışına ve dolayısıyla fiyat artışlarına yol açabilir.
Sonuç olarak, Türkiye’nin bu adımı, hem yerli üreticilere destek vermek hem de ithalat dengesizliklerini gidermek adına önemli bir strateji olarak değerlendiriliyor. Bu değişikliklerin sektörde yaratacağı etkiler, önümüzdeki dönemde daha net bir şekilde gözlemlenecektir.
